30 Nisan 2009 Perşembe

Mahalle gençlerinin bile en kıytırık olayda 1 gün nezarethanede tutulduğu ülkede vahşice işlenen bir cinayet zanlısının ailesi gözaltına bile alınmadan salıveriliyor. Hiç bir şeye karışmasalar dahi sonuçta çocuklarının kaçması için bir şeyler yapacaklarını tahmin etmek zor değil. (bunun kanunlarda neredeyse cezası olmadığı söyleniyor) Olayla ilgili bir numaralı zanlı Cem Garipoğlu'nun resimleri tv ve gazetelerde mozaikli, isimi c.g. olarak çıkıyor. Ama aynı "gasteler ve tv'ler" kazada yaralanan veya ölenleri bazen neredeyse çıplak olarak basıp, tecavüze uğrayanları göstermekten vazgeçmiyor.


neredeyse 2 ay sonra baba gözaltında alınıyor. bu arada atı alan üsküdarı geçti tabi. ee baba da suçlu muydu yani? o zaman niçin 2 ay beklendi? ayşe arman'ın röportajında avukatı bunun sebebinin "mahalle baskısı olduğunu söylüyor. o zaman her iki halde de feci bir durum var demektir. ya adalet artan kamuoyu baskısıyla harekete geçti ya da gayet hukuksuz bir durum sözkonusu. gömlekteki kan lekesinden söz ediliyor bir tahlil 2 ay mı sürüyor?

Sn. Cerrah'ın açıklaması ise başka bir olay. İşi korumak ve hizmet olan bir görevlinin işinde feci şekilde yaşadığı başarısızlık sonrası bahane ve mazeretlerini duymayı beklemek normal ama zaten acılı olan aileye akıl vereni ben ilk defa duyuyorum.

Sonuç olarak beni en çok rahatsız eden bu olayın fail/faillerinin bulunamama ihtimalinin yüksek olması.

Münevver'in gaspedilen yaşam hakkı ve ailesinin acısını bir nebze azaltması için umarım yanılırım.

gilbertus albans

0 yorum:

Yorum Gönder